Türkiye Yine Kan Ağlıyor: Kadın Cinayetleri Artık Bir Epidemik

Son günlerde yaşanan onlarca kadın cinayeti, Türkiye'nin kadınlara karşı duyarsızlığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Sayılar Utanç Verici:

Sadece son bir hafta içinde Manavgat'ta Gülfer Öte, Didim'de Sibel Aygan, Karabük'te Gülsiye Ortakçı gibi onlarca kadın, erkek şiddetine kurban gitti. Bu sayılar, buzdağının sadece görünen yüzü. Her gün onlarca kadın şiddete maruz kalıyor, tehdit ediliyor ve sessizliğe gömülüyor.

Nedenleri ve Sorumluları:

Kadın cinayetlerinin nedenleri karmaşık olsa da, temelde toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınların ikinci sınıf görülmesi ve şiddete karşı hoşgörünün yaygın olması yatıyor. Eşitlik İçin Kadın Platformu, kadın cinayetlerinin sorumlularını açıkça ifade etti. Platformun açıklamasında, kadın erkek eşitliğine karşı çıkanlar, 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi'ne saldıranlar, kadınların mücadelesini görmezden gelenler doğrudan suçlandı.

Yetkililere Çağrı:

Platform, yetkililere seslenerek şu taleplerde bulundu:
İstanbul Sözleşmesi'nin Tam Uygulanması: 6251 sayılı onay yasası ve Anayasa'nın 90. maddesi gereği iç hukukun parçası olan İstanbul Sözleşmesi'nin tüm hükümlerinin eksiksiz uygulanması.
6284 Sayılı Yasanın Etkin Kullanımı: Kadına karşı şiddetle mücadele yasası olan 6284'ün etkin bir şekilde uygulanması ve yasanın zayıflatılmasına yönelik girişimlerin önlenmesi.
Destek Hizmetlerinin Artırılması: Kadınlara yönelik ücretsiz danışmanlık, barınma ve maddi destek gibi hizmetlerin artırılması ve erişilebilir hale getirilmesi.
Risk Değerlendirme Sistemleri: Kadın cinayetlerini önlemek için risk değerlendirme ve yönetim sistemlerinin kurulması.

Cezasızlık Politikasının
Sonlandırılması:

Kadına yönelik şiddet suçlarında cezasızlık politikasının sonlandırılması ve caydırıcı cezaların uygulanması.

Kadın Örgütlerinin Güçlendirilmesi:

Kadın örgütlerinin bilgi ve deneyimlerinin kullanılması ve desteklenmesi.

Türkiye'nin Uyanışı Gerekir:

Kuşadası'ndan yükselen çığlık, Türkiye'nin her köşesinde yankılanmalıdır. Kadın cinayetleri artık bir utanç değil, bir ülke sorunudur. Bu sorunu çözmek için tüm bireylerin, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin ve devletin birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Kadınların güvenliği, toplumun güvenliğidir.